Ancak etkinliğin davet listesi, içerikten çok şekliyle konuşulmaya başladı. Gazetecilik mesleğinin en önemli unsurlarından biri olan tarafsızlık ilkesine ne kadar değer verildiği, bu kahvaltının davet politikasıyla sorgulanır hale geldi.

Bazı gazeteciler etkinliğe çağrılırken, bir kesimin özellikle dışarıda bırakıldığı iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Çağrılmayanlar arasında tarafsız ve eleştirel haber yapmayı ilke edinen gazetecilerin bulunması, “Gazeteciler arasında ayrım yapmak, kamu yararına hizmet eden yerel yönetimlere yakışır mı?” sorusunu gündeme taşıdı.

Yerel yönetimlerin kamuoyuna açık bir şekilde iletişim kurması ve tüm basın mensuplarına eşit mesafede durması gerektiğini hatırlatan gazeteciler, “Eğer bir etkinlik düzenleniyorsa bu, gazeteciliğin evrensel değerlerini gözeterek yapılmalı. Sadece belli görüşlere yakın olanlara kapı açmak, halkın haber alma hakkını sekteye uğratır” ifadeleriyle duruma tepki gösterdi.

Fethiye ve Seydikemer halkı, bu etkinlikle ilgili bir açıklama beklerken, kamu kaynaklarının böyle bir organizasyon için ayrılması ve yalnızca seçilmiş bir kesimin davet edilmesi de başka bir tartışma konusu oldu. Şeffaflık ve adalet, her kesimin üzerinde hassasiyetle durması gereken değerlerdir.

Peki, gerçekten kamu yararına hizmet etmesi gereken bir organizasyon, hangi kritere göre gazetecileri çağırır ya da çağırmaz? Bu soruların cevabı, hem basın camiası hem de halk için büyük önem taşıyor.